İnsan Hakları: Hepimizin Ortak Değeri
Köşe: Benim gözümden
Bugün, 10 Aralık. Birleşmiş Milletler’in 1948 yılında İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni kabul ettiği gün. İnsanlığın ortak vicdanının ses bulduğu, hak, özgürlük ve eşitliğin temellerinin atıldığı bu tarih, aslında hepimize önemli bir sorumluluk yüklüyor: İnsan onurunu korumak ve savunmak.
Bu metin sadece bir belge değil, hepimizin yaşamını şekillendiren bir pusula. Yaşama hakkı, eğitim, adalet ve özgürlük gibi evrensel değerlerin ışığında, her bireyin onurlu bir yaşam sürmesi gerektiğini hatırlatan bir çağrıdır. Ancak ne yazık ki, bu hakların hâlâ ihlal edildiği bir dünyada yaşıyoruz.
Savaşlar, ayrımcılık, yoksulluk, eşitsizlik… İnsanlık olarak bu sorunlarla yüzleşiyoruz. Her geçen gün bir yerlerde bir çocuk eğitimsiz bırakılıyor, bir kadın şiddet görüyor, bir mülteci vatan hasretiyle hayatta kalma mücadelesi veriyor. Bu gerçekler, bize insan haklarının sadece sözde kalmaması gerektiğini gösteriyor.
Peki, biz ne yapabiliriz?
Her birimiz, bu hakları savunan birer elçi olabiliriz. Ayrımcılığa karşı durabilir, farklılıklara saygı gösterebilir, eşitlik ve adalet için bir adım atabiliriz. Unutmayalım ki insan hakları, yalnızca mağdurların mücadelesi değil; bu dünya üzerinde yaşayan herkesin ortak mücadelesidir.
Bugün, İnsan Hakları Günü’nde, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde kendimize şu soruyu sormamız gerekiyor: Daha adil bir dünya için ne yapıyoruz? Bu sorunun yanıtını bulduğumuzda, insan haklarının yalnızca bir kavram olmadığını, bizimle birlikte büyüyen, gelişen bir değer olduğunu göreceğiz.
Unutmayalım ki, insan hakları hepimiz için. Hepimizin sorumluluğunda. Ve en önemlisi, bir insan hakkını savunmak, insan olmanın en büyük onurudur.
Özcan Yemiş
Tiyatro Sanatçısı, TV Yapımcısı ve Sunucusu
Sky Haber Yüksek Divan Kurulu Üyesi