Yeteneklerimiz ve Adaletsiz Sınavlar Sonucu Yaşanan Kayıplar

Yeteneklerimiz ve Adaletsiz Sınavlar Sonucu Yaşanan Kayıplar

Berna AK


Her insanın bir yerde küçük yaşlardan itibaren yapmak istedikleri ya da görünce heyecan
duyduğu bir aktivite vardır. Kimi koşmayı sever kimi resim yapmayı kimi ise koordine
etmeyi kontrolü sağlamayı. Tabi ki yaş geçtikçe kararlar değişebilir yetenekler gelişebilir
ve dönüşebilir belki de hissedilir. Küçük yaşlardan başlıyoruz sınav üstüne sınavın
kargaşanın içine girmeye. Kıyaslanmaya, tebrik alınca başarılı olduğunu kimse tebrik
etmediğinde arkadaşlarından ya da çevrenden geri de kaldığını, içten içe yıpratılıyor bu
düşünce ile insan. Olanakların çok geniş ama kimilerine göre sınırlı olduğu bir dünyada
yaşıyoruz. Herkes kendisi için geleceği için çabalıyor. Güzel bir gelecek inşa etmek
ormanda kuş cıvıltıları ile yürümek kadar huzur verici olmalı ki hepimiz geleceğimiz için
çaba harcıyoruz ve emek gösteriyoruz. Olanaklar geniş fakat sınav sistemi çok acımasız.
Belli kavramların ve konuların olduğu süresinin çoğu insana yetmediği bir sınav sisteminde
gerek lise gerek üniversiteye hazırlanan biz gençler olarak bu durumda sürenin yetmediği,
heyecandan kaynaklı bilinen soruların yapılamaması bunlara birçok sebep sayılabilir.
Herkesin tek düze bir sınava girmesinden ziyade belli bir yerden sonra yeteneklere göre
şekil alınsa ve birçok alanda yetenek sınavları olsa. Kim nerede hangi alanda olmak
istiyorsa orada memnuniyetle okulunu okuyup mesleğini eline alsa daha iyi olabilir. Öyle
ya da böyle herkesin bir mesleği var ya da o yolda ilerliyor fakat istediği yerde olamayan
birçok insan olmakla beraber işini severek değil de yapmak zorunda kalmışçasına yapan
insanlar var. Aklının bir köşesinde yapmak istediği hayal ettiği kendi alanında olabilmek
ve gelişebilmek geçiyor belki de. Bunlara yol açmak dünyamıza ve kendi alanımıza iyi
gelecektir eminim. Yollarımız karanlık olabilir ama ışıklandırmak hepimizin elinde.
Değişmek bazen gelişmek demek. Bazılarımız sayısalcı bazılarımız ise sözelciyiz. Sınavlarda
bunun eksikliğini çoğunlukla yaşıyoruz ve bu durum değişmeli mi?
Değişirse daha doğru yerlerde doğru insanların artacağı bir döneme gireriz belki de
bilemeyiz fakat bunun iyi gelebileceği aşikâr bir durumda. Hayallerimizden daha ötesini
hak ediyoruz. Hepsi bir süreç ve çok stresli bir süreç olmasıyla birlikte çocuklar ve gençler
okullardan soğuyabiliyor ya da hedeflerine ulaşmak imkânsız hale geliyor. Belli noktalarda
keskin sınav formatları etkisi ile okullardan kaçanlar, strese girip ve yapamayacağına
inanan, inandırılan gençlerle dolu. Biz yetişkinlerin, ebeveynlerin üstüne düşen bu
durumu gücümüz yettiğince değiştirmek, değiştiremiyorsak da dönüştürebilmek. El
becerimiz, yeteneğimiz bizi nereye götürüyorsa oraya gitmeye yön ve fırsat verebilmek.
Birçok insan hayatını bu denli etkileyecek dönüm noktası olan sınavlara yeri geldiğinde
trafikten dolayı yetişemiyor, yetişse de sürede sıkıntı çekiyor, sayısalcı olduğu için sözel
kısımda zayıf kalıyor ya da tam tersi başına geliyor. Başarılı olan elbette oluyor fakat genel
olarak baktığımızda bu durumdan mustarip olan kişi sayısı çok daha fazla.
Yeteneklerimizin ön planda olduğu bir eğitim ve kariyer hayatımız olduğunda geleceğe
daha parlak bakmamız ve merdivenleri emin bir şekilde çıkmamız mümkün olacaktır. Bu
fırsatı vermek de yaşamakta seçeneğimiz haline gelmesi daha aktif bir yaşam sürmemize
ve şikâyetten uzak memnuniyetsizlik olmadan yaşamak hedeflerimiz arasında olacaktır.
Umudumuzu yitirmediğimiz güzel yarınlara.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir